bir umut yeni gün
Her şey geçti sayılmaz aslında, hâlâ nefes alıyoruz, demek ki umut var. Bu hayatı bu düzeni değiştirebilecek tekrar sevebilecek bir umut dünyasındayız. Bu gezegendeki en küçük noktalarız, aynı zamanda en büyük etken. Mesela şu an ne yapıyorsun? Hayata karşı umutsuz musun? Hiç bir şey istediğin gibi olmuyor mu? Bunları düşünerek zaman kaybetmek yerine kalk ve silkelen, evet bunu tamda şu an yap. Zaman en büyük düşmanımız bunu bilerek yaşa, bunu bilerek nefes al. İlk olarak kendinden başla değişime, güzelleştirmeye. Kendine bak, geç aynanın karşısına saatlerce konuş kendinle. Bunu yapmak delilik değil, yapmazsan delisin, ve sonra etrafını güzelleştirmeye başla. Bir fidan dikerek başla mesela, toprağını ellerinle karıştır, ellerin toprak koksun. Korkma, bu sefer kimse kızmayacak toprakla oynadın diye, ayakkabılarının içine dolsun küçük taşlar, onları çıkarma. Taşların verdiği acıyla saatlerce yürü. Her attığın adımda hisset o acıyı, ayakların kanasın ve ertesi gün ayakkabındaki taşları çı